'Şelasyon' bedenimizdeki mucizelerden biri, bir şekilde biriktirdiğimiz ağır metallerin, toksinlerin kimyasal bir bağ ile bağlanıp etkisiz hale getirildiği bir dizi zincir reaksiyon, detokstan bahsedip de Şelasyondan bahsetmemek olmaz... Vücudumuzda birçok ağır metal birikiyor, yediğimiz yiyeceklerden, özensiz yemek kapları ve tencere tavalardan, içtiğimiz sulardan, kullandığımız kozmetiklerden, deodorantlardan, soluduğumuz egzoz gazından, hatta 'yeni araba kokusundan' bile alıyoruz bunları; arsenik, mercury, kurşun, kadmium, bakır... Kronik yorgunluktan unutkanlığa, eklem ağrılarından cinsel fonksiyon bozukluklarına, erken menapozdan romatizmalara, Alzheimer hastalığından kansere kadar, hangi taşı kaldırsak altından çıkıyorlar... Aslında bedenimizde bu ağır metalleri temizlemeye yönelik mekanizmalar var, taş devrinden bu yana insanoğlu ağır metallere maruz kalmış, ama günümüzde, bedenimizin 'halledemeyeceği' kadar çok ağır metale maruz kalıyoruz çoğu zaman. Bu durumda ne yapacağız? Tabiattan yardım alacağız, bu ağır metalleri 'şelasyon' adlı adeta 'sihirli' bir bağ ile bağlayan moleküller içeren sebzeler, meyveler, bitkiler, baharatlar var. Her gün azar azar azar yer açın mutfağınızda bunlara ki çoğu bulunmayacak şeyler değil; -Sülfür içeren sebzeler; soğan, sarımsak, turp, tere, karnıbahar, lahana -Pektin içeren meyveler ; armut, yeşil elma, üzüm, havuç, nar, yaban mersini, narenciye ve limon, özellikle de kabuk altı bölgeleri -ALA (alfa lipoik asit) içerenler; brokoli, bezelye, Brüksel lahanası, iç bakla, ıspanak, pazı, maydanoz, kereviz, beyaz hindiba, kabuklu pirinç -Bazı baharatlar; kişniş, zerdeçal, kimyon, tarçın, siyah hardal, sarı hardal, karabiber -Bazı bitki çayları; nane, meyan kökü, lavanta, melisa 'Sağlıklı yaşama' adı altında çok fazla kısıtlama getirip, çok fazla 'kasmaya' gerek yok, hayattan keyif alırken de sağlıklı kalabilmek mümkün, nasıl mı? Hani hep söylüyorum ya; 'beden aklı' ile 'tabiat aklı'nı bilimle birbirine ulayarak... Sağlık ve esenlikler dileğimle...
コメント