Kanser hastalarına yatmadan önce en çok önerdiğim gıda yoğurt veya bir küçük bardak taze süt. Ünü dünyaya yayılan geleneksel gıdamız yoğurdun kıymetini dünya bizden daha çok biliyor artık. Ancak 'şehir efsanelerinden' yoğurt da aldı nasibini, birçok hasta ve hasta yakınından şu soruyu alıyorum son yıllarda :' yoğurdu da kesmemiz gerekiyormuş, içinde laktoz varmış, o da şekermiş, kanseri beslemez mi?'...Diğer ikinci soru da, 'sütte ve yoğurtta kanseri besleyen bir hormon varmış!'...Kanser hastaları adeta ne yiyip içeceğini şaşırmış durumda, zaten hayatlarının en zor dönemindeler ve duydukları her iddiaya inanma ve etkilenme eğilimindeler, ve bu karmaşayı 'huzura' çevirebilecek tek şey bilim !!! Birincisi; yoğurtta baskın olan, bir şeker olan laktoz değil, onun asidik formu olan laktik asittir ki laktik asidin mide ve bağırsak kanserlerine meme kanserine kadar birçok kansere karşı koruyucu özelliği var. Hatta bu o kadar net ve eski bir bilgi ki bilim dünyasında, Pharmazie adlı bilimsel yayında taa 1979'larda 'Kanser tedavisinde laktik asit' diye bir makale ile işin bilimsel yanı net bir şekilde anlatılmış. Üstelik yoğurdun bağışıklık sistemini de güçlendirdiği hem hayvan hem de hücresel çalışmalarda gösterilip 'Journal of Clinical Immunology' dergisinde yayınlandı. İkinci iddiaya gelince; bu iddianın yanıtı ise 2012 yılında Nutrition Reviews dergisinde verildi, 'süt ve süt ürünleri insülin benzeri büyüme faktörü gibi hormonlar içerebiliyorlar ve bunların yüksek dozda tüketilmesinin kanseri tetiklediği iddia ediliyor,ancak günde 3 porsiyon tüketimin böyle bir etkisi yok ve güvenle tüketilebilir, mayalanmış süt ürünlerinde ise risk çok daha az'. Evet yine o evrensel kurala geliyoruz, 'her şey dozunda!'...zaten bedenimiz o kadar tutumlu ki, az miktarda tüketmek yeterli, şifa olsun...