Pazar kahvaltıları yeşil çayla buluşmalı, neden mi;JAMA'da Eylül 2006'da yayınlanan bir Japon çalışmada, yeşil çay tüketiminin tüm ölüm sebeplerinde risk azalttığı saptandı, dikkatinizi şu kelimeye çekmek istiyorum; tüm...eski bir Çin atasözü de şöyle diyor: 'Çaydan bir gün mahrum kalacağına üç gün yemekten mahrum kalmak daha iyidir!'Evet,gerçekten de kansere bağlı ölümlerin de kanser görülme sıklığının en az olduğu ülkelerin başında gelen memleketin insanları bu atasözleriyle de sıralarından en önemlisini vermiş oluyorlar aslında...Çinliler eskiden çay yapraklarını içmiyor, yiyorlarmış, tarihi kayıtlara göre çayı ilk keşfeden Çinli bir hekim,Sheng Nong,şifalı ot keşfederken tadına baktığı bir ottan zehirlenir ve hemen yanıbaşında bitmiş başka bir ot olan yeşil çay çiğneyerek kurtarır kendini,gerçekten de çok iyi bir zehir atıcı yeşil çay, birçok ağır metali kimyada şelasyon denen 'bağlama' yöntemi ile etkisiz hale getiriyor.Hani bir söylem var ta,yemeğin hemen üzerine çay içmeyin demiri bağlar diye, bağlasın! Demirin fazlasının beyinde Alzheimer plaklarına çekirdek oluşturabildiğine dair bilimsel şüpheler var, üstelik demirin bir kısmı ile birlikte bir sürü ağır metali ve zehri de bağlıyor.Çin imparatorlarına yemek sonrası içirilirmiş ki suikast zehirleme riskini azaltsın diye...Demir eksikliği aneminiz varsa o ayrı bir özel durum zaten, o zaman içmeyin. 2009'da Preventive Medicine-Koruyucu Hekimlik' adlı uluslararası bilimsel bir dergide şu başlıkta bir review yayınlandı: Can green tea do that?, yani,Yeşil çay bunu yapabilir mi?1966-2009 yılları arasında yeşil çay hakkında yapılan tüm klinik çalışmaların değerlendirildiği çalışmada günlük hayatta tüketilen dozlarla bile yeşil çayın meme, prostat ve kalın bağırsak konserlerine karşı koruyucu olduğundan bahsediliyordu.sadece bu kadar da değil, hücre çalışmaları yeşil çayın ağız ve yemek borusu kanserleri ile akciğer, mesane, kemik ve kıkırdak, baş boyun, pankreas ve cilt kanserlerine karşı da koruyucu olduğunu gösterdi.Üstelik çok fazla tüketmeye gerek yok, günde iki fincan yeterli, tabiat o kadar cömert ve bedenimiz o kadar tutumlu ki...