Propolis, arıların kovanlarını dezenfekte ettikleri, peteklerini 'yama'dıkları bir reçine,arılar bunu kavak ve bazı kozalaklı ağaçların tomurcuklarından topluyorlar.Propoliste şu ana kadar bilimsel olarak 300'den fazla aktif madde tespit edildi.Tıbbi kullanımı M.Ö.350'lere antik Yunan filozof Aristo dönemine kadar uzanıyor,Yunan Tıbbında o dönemde yara iyilrşmesinde ve apse tedavisinde kullanılmış.Propolisi kanser tedavisinde ilk kullananlar ise Asurlular olmuş,Mısır'da ise mumyalamada kullanılmış, o kadar etkili bir madde ki ölü bedenlerin bozulmasını engelleyen bileşikler içeriyor.Propolisin doğrudan ve dolaylı yollardan bağışıklık sistemini desteklediğine dair oldukça fazla bilimsel veri birikti.Son dönemde doğrudan antikanser etkisi olduğuna dair de bilimsel çalışma sonuçları var.Nutrition and Cancer-Kanser ve Beslenme adlı bilimsel yayında2003 yılında propolis içeriğinin tümör büyümesini ve yayılmasını engellediğini ortaya koyan bir bilimsel çalışma yayınlandı.Journal of Ethnopharmacology'de 2011'de yayınlanan çalışmada ise farklı yörelerden elde edilen farklı propolis örneklerinin hem kimyasal bileşenlerinin hem de antikanser etkilerinin farklı olduğu gösterildi.Propolis örneklerinden alkollü ekstrelerin hazırlandığı çalışmada rahim kanseri hücreleri kullanılmış ve propolisin hemen her çeşidinin bu kanser hücreleri üzerinde belirli oranlarda hem öldürücü hem de üremeyi yavaşlatıcı etki gösterdiği saptanmış.Propolisler arasında oldukça farklı etkiler gözlemlenmiş ancak belirli bir aktif bileşenin yoğunluğu ile kanser hücrelerini öldürebilme kapasitesi arasında bir doğru orantı saptanamamış,bu da gösteriyor ki anti-kanser etki tek bir bileşene bağlı değil, farklı bileşenlerin sinerjik etkileri sonucu ortaya çıkıyor...yine ilahi akıl...yine tabiat aklı...ve yine 'kanser aklı' ile baş edebiliyor..şimdilik hücre deneylerinde olsa da, bilim bize şunu net bir şekilde gösteriyor ki eğer bağışıklık sistemini yeteri kadar güçlendirebilirsek,yani 'beden aklı' nı tam kapasite ile çalıştırabilirsek insan bedeninin bir mucize ve yenemeyeceği şey yok,bunun içinde kanser de var en korkulan virüsler de.sağlık ve esenlik dileğimle...