'artık mutfağınıza sokun' dediğim ilaç baharatlardan siyah hardal... Lahanagillerden bir sebzenin tohumu, Hindistan mutfağında ve Asya'da yaygın olarak kullanıyor ki bu bölgeler meme kanserinin ve aslında başka birçok kanser türünün de dünyaya kıyasla çok daha az görüldüğü yerler...tadı sarı hardala göre daha sert ve yakıcı, ama Fitoterapi'de bir genelleme vardır; ne kadar yakıcı, o kadar uçucu aromatik yağ içeriği ve ne kadar aromatik içerik, o kadar şifa...tohumlar oldukça iyi oranda selenyum, magnezyum, fosfor ve Omega3 içeriyor ve bu maddeler Kanserden korunmada çok önemli ancak kanserle mücadelede etkileri bunlarla sınırlı değil bu kara boncukların ; kanserle savaşta en etkili içeriği glukozinolatlar... İşin büyüleyici tarafı, siyah hardal içinde bu madde grubu ile birlikte, onu, kanserle mücadelede esas aktif bileşik olan izitiyosiyanat'lara dönüştüren enzim olan 'mirozinaz' ı da içermesi! Nasıl büyüleyici bir ilahi tabiat aklı bu...Beden aklı da bu maddeyi aktifleştiriyor ve insan bedenine girdikten sonra tohumlardaki mirozinaz aktifleşip glukozinolatları, Kanser hücrelerinin ve hatta kanserleşmeye adım atmış yani DNA'sı bozulmuş hücrelerin üremelerini engelleyen izitiyosiyanat'lara dönüştürüyor. Bize düşen sadece bu baharatlı mutfağımıza, yemeklerimize dahil etmek, üşenmeden, acı demeden, 'damak tadıma uymuyor' veya 'alışkın değiliz' demeden...çok önemli bir bilimsel çalışma var bu baharat hakkında, bir hücre çalışması bu, kanser hücresi olarak da Patolojideki en agresif tümörlerdeki biri olan, oldukça kötü gidişatlı bir beyin tümörü cinsi kullanılmış. Çalışmada, siyah hardaldaki NPR1 adlı bir maddenin, Beyin tümörü hücrelerindeki bazı hücre içi biyokimyasal mekanizmaları değiştirerek kanser hücrelerinin üremelerini yavaşlattığı gösterildi. Bir tek çalışma ile 'siyah hardal beyin tümörü ilacı' diyemeyiz elbette ama bu önemli bilimsel ipucunu 'korunmada' kullanabiliriz. Hep söylüyorum, korunmak tedaviden çok daha kolay ve akıllıca...üstelik çok fazla tüketmeye hiç gerek yok, tabiat o kadar cömert ve bedenimiz o kadar tutumlu ki...